Türkiye, enerji bağımsızlığı hedefiyle yaptığı yatırımların meyvelerini topluyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarında yaşanan artış ve yerli kaynakların kullanımındaki artış dikkat çekici. Petrolde iç tüketimin yerli kaynaklarla karşılama oranı yaklaşık %15'e ulaşırken, doğal gazda ise 3 milyon hanenin ihtiyacı yerli kaynaklarla karşılanıyor.
Yerli Kaynaklarda Büyük Atılım
2020'de Karadeniz'deki Sakarya Gaz Sahası'nın keşfi ve 2021'de Gabar'da Cumhuriyet tarihinin en büyük petrol keşfi, Türkiye'nin enerji güvenliğine önemli katkılar sağladı. 29 Aralık 2023 itibarıyla günlük petrol üretimi 127 bin varile ulaştı. Gabar sahası bu üretimin önemli bir bölümünü, 71 bin varille oluşturuyor. 2025 hedefinde Gabar'daki günlük petrol üretimi 100 bin varile çıkarılması planlanıyor. Sakarya Gaz Sahası'nda ise günlük üretim 7 milyon metreküpe ulaşmış durumda. Bu, yaklaşık 3 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacını karşılıyor. Yılın ilk çeyreğinde bu rakamın 9,5 milyon metreküpe yükseltilmesi hedefleniyor. 2026'da Çanakkale'deki Yüzer Üretim Depolama Ünitesi (FPSO)'nun devreye girmesiyle günlük üretim 20 milyon metreküpe ulaşması bekleniyor.
Yenilenebilir Enerjide Güçlü Yükseliş
Türkiye'de yenilenebilir enerji kaynakları, özellikle rüzgar ve güneş enerjisi, elektrik üretimindeki payını hızla artırıyor. Rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinin toplam kurulu gücü 32 bin megavata ulaştı. Bu sayede hane halkının tükettiği elektrik karbon nötr olarak karşılanıyor. TEİAŞ verilerine göre Türkiye'nin toplam elektrik kurulu gücü 115 bin 959 megavata ulaştı. Bunun içinde hidroelektrik santralleri 32 bin 203, güneş enerjisi 19 bin 846, rüzgar enerjisi 12 bin 851, biyokütle 2 bin 128 ve jeotermal 1734 megavat yer alıyor. Eğer hane halkının kullandığı elektrik rüzgar ve güneş yerine doğal gazdan sağlanacak olsaydı, 14 milyar metreküp doğal gaz tüketimi ve en az 8 milyar dolar ilave maliyet söz konusu olurdu. Türkiye, rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarını her yıl 7-8 bin megavat artırmayı ve 2035'te 120 bin megavata ulaşmayı hedefliyor.
Enerji Bağımsızlığına Doğru
TESPAM Başkanı Oğuzhan Akyener, Türkiye'nin enerji bağımsızlığı yolunda önemli adımlar attığını ve Avrupa'daki enerji krizini daha iyi yönettiğini belirtiyor. Sakarya Gaz Sahası'nın üretime alınmasının dışa bağımlılığı azalttığını, Gabar sahasının ise ham petrolde yurtiçi üretiminin yurtiçi tüketimini karşılama oranını %15'e çıkardığını vurguluyor. Akyener, yenilenebilir enerji teknolojilerinin millileştirilmesi konusunda da büyük ilerleme kaydedildiğini ve Türkiye'nin bu alanda %90'ın üzerinde bir kabiliyete ulaştığını ifade ediyor. SETA araştırmacısı Büşra Zeynep Özdemir ise Türkiye'nin 20 yılı aşkın süredir enerji arz güvenliğini artırmak için çalıştığını, yerli ve milli kaynaklardan maksimum fayda sağlamayı hedeflediğini söylüyor. Sakarya Gaz Sahası'ndaki üretimin 3 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacını karşıladığını ve Gabar sahasındaki petrol üretiminin yılda yaklaşık 2 milyar dolarlık enerji ithalatı tasarrufu sağladığını belirtiyor. Özdemir, 2002'den 2024 sonuna kadar yenilenebilir enerji kurulu gücünün 12,3 bin megavattan 68,2 bin megavata yükseldiğini vurguluyor. Bu gelişmelerin Türkiye'nin enerji bağımsızlığını artırdığını ve enerji faturasını düşürdüğünü ekliyor.