Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Finans Merkezi'nde düzenlenen Türkmedya Finans Zirvesi'nde önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz, İstanbul'un tarihi ve kültürel değerlerinin yanı sıra önemli bir ticaret ve ekonomi merkezi, küresel bir şehir olduğunu vurguladı. İstanbul Finans Merkezi'nin, Türkiye'nin finans alanında küresel bir aktör olma yolunda önemli bir adım olduğunu belirten Yılmaz, merkezin sadece fiziki bir mekan olarak değil, ülkenin ekonomik gücünü artıracak bir platform olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Dijital ve yeşil dönüşümün küresel trendler arasında yer aldığını ve Türkiye'nin kalkınma planlarında bu dönüşümlerin altını çizdiğini ifade etti. Ülkenin ekonomik ve siyasi istikrarını sağlamanın, bağımsızlığın temel şartı olduğunu vurgulayan Yılmaz, güçlü bir ekonomi olmadan bağımsızlığın mümkün olmadığını belirtti. Bu doğrultuda, istikrar programı ve kalkınma hedeflerinin eş zamanlı olarak yürütüldüğünü dile getirdi.

Türkiye Ekonomisi: Büyüme ve İstihdam

Türkiye ekonomisinin geçen yıl dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme gösterdiğini hatırlatan Yılmaz, bu yılın 9 ayında da büyümenin sürdüğünü, sıkılaştırıcı politikalara rağmen yüzde 3,2'lik bir büyüme kaydedildiğini açıkladı. Dünyada yaşanan olumsuz ekonomik koşullara rağmen, ihracatın artırıldığını, cari açığın düşürüldüğünü ve dış talebin büyümeye katkısının arttığını vurguladı. Yılmaz, milli gelirin 1 trilyon doları aştığını, kişi başına gelirin ise 15 bin doların üzerine çıkmasının hedeflendiğini belirtti. 2027 yılı için 1,8 trilyon dolarlık milli gelir ve 20 bin dolarlık kişi başına gelir hedeflerinin bulunduğunu ifade etti. İş gücü piyasasının son derece olumlu olduğunu, istihdamın 33 milyonu aştığını ve işsizliğin tek haneli rakamlarda seyrettiğini vurguladı. Geçen yıldan bu yana ekonominin 1 milyonu aşkın istihdam oluşturduğunu ve istihdam dostu büyümeyi sürdürmenin temel politikalarından biri olduğunu dile getirdi.

Enflasyonla Mücadele: Öncelikli Hedef

Yılmaz, enflasyonla mücadeleyi hükümetin en önemli önceliği haline getirdiklerini vurguladı. Vatandaşların önceliklerinin hükümetin öncelikleri olduğunu, enflasyonun da vatandaşların en büyük şikayetlerinden biri olduğunu belirterek, bu konuda kararlı bir mücadele yürütüldüğünü ifade etti. Geçen yıl başlatılan plan ve programların devam ettirildiğini, belli aralıklarla güncellendiğini ve enflasyonu düşürmenin Orta Vadeli Program'ın özünü oluşturduğunu söyledi. Haziran ayından bu yana enflasyonda 28 puanlık bir düşüş yaşandığını ve bu eğilimin devam etmesini beklediklerini dile getirdi. 2026 ve sonrası için tek haneli enflasyon hedeflerinin bulunduğunu ve gelecek yıl bu zamanlarda enflasyondan bugünkü kadar bahsedilmeyeceğini öngördü. Cari açığın geçen yıla kıyasla dramatik bir şekilde düştüğünü ve yıl sonu itibarıyla yüzde 1'in altında kalmasının beklendiğini belirtti. Bu durumun Türkiye'nin dış borçlanma ihtiyacını ve döviz ihtiyacını azaltacağını, borçlanma maliyetlerini düşüreceğini söyledi.

Yeşil Dönüşüm ve İklim Kanunu

Yılmaz, bankacılık sektörünün güçlü bir yapıya sahip olduğunu ve katılım bankacılığında da önemli gelişmeler kaydedildiğini belirtti. Yapay zekanın önümüzdeki 5-10 yılı şekillendirecek en önemli gelişmelerden biri olduğunu, hükümet olarak yapay zeka ile ilgili eylem planları hazırladıklarını ve çeşitli faaliyetler yürüttüklerini açıkladı. Yeşil dönüşümü oldukça önemli gördüklerini ve firmaların verimliliğini artıracağını, cari açığı düşüreceğini ve makro politikalarla uyumlu olduğunu vurguladı. Çevreyi koruma ve gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakma sorumluluklarının bulunduğunu ifade etti. İklim Kanunu'nun Meclis'te görüşüleceğini ve yeni bir emisyon ticaret sistemi kuracaklarını, AB'nin sınırda karbon düzenlemesi engelini aşmayı hedeflediklerini açıkladı. Üçüncü ülkelere karşı da sınırda karbon düzenlemesi hazırlanması gerektiğini ve ticaret politikalarının bir parçası haline getirilmesi gerektiğini vurguladı. İstanbul Ticaret Merkezi'nin zamanla enerjide uluslararası bir ticaret merkezi haline gelmesini hedeflediklerini belirtti.